top of page
  • Black Instagram Icon
Ara

Ben Nasıl Anne Oldum?

  • Yazarın fotoğrafı: 1 Anne
    1 Anne
  • 30 Ağu 2018
  • 3 dakikada okunur



Sancılar başladığında her şey çok tatlıydı. ‘’ ya ben bu sancıya dayanırım ‘’ falan deyip ortalarda gezdim.Doğumhaneye girdiğimde 6 cm açılmam ve NST ye göre de bolca sancım varmış.Sanki hafif bir regl ağrısından fazlası değildi.Benim de acı eşiğim yüksektir ama gerçekten normal bir ağrıydı.


Doğumumun en güzel ve bence en özel yanı o akşam kanlı ay tutulması vardı.Doğumhanenin camında kocaman kırmızı bir ay olması romantik bile sayılabilir :) Ben o sancılı halde ebelerle muhabbet bile ettim.


Sancı çektiğim yer ile doğum haneyi incecik cam bir kapı ayırıyordu. Biz orada 4-5 hamiş yürüyüp önce hangimiz doğuracak diye beklerken bir yandan da korkudan aklımız alınıyordu.Ben hiç suni sancı almadım. Her şey kendisi gerçekleşti.


El ile yapılan muayenelerden korkmayın sevin onları,çünkü sevmek zorundasınız. Ebelerim çok tatlı kızlardı. Biz o hafif sancı kısmını çok eğlenerek atlattık.Doğumhane kapısı açılınca sancım yok gibi yapıp kapıda bekleyen eşime el sallıyor,arkadaşlarıma video falan atıyordum.Bu arada görümcem Buket odamı da süsledi :)


Sancı çekme aşamasında annem ve ablam sıra ile yanımda durdu.Bazen gerçekten dayanamayacağımı ,yapamayacağımı düşündüm.Normalde o ağrıya kimse dayanamaz ama doğumda öyle değil.O an tüm o sancıları bile seviyorsunuz.Çünkü biliyorsunuz ki bitti,artık bebeğiniz geliyor.Tek motivasyon kaynağı bu oluyor.


Beni sancılar zorlamadı,beni açlık bitirdi.Normalde bile açlığıma dayanamam ben.Bomboş bir mide ile sancılar beni bitirdi.Bir lokma ekmek ve su istedim veremiyorlarmış.Eğer midem bulanır ve öğürme refleksim devreye girerse bebek aşağı değil yukarı kayarmış.


Sancılarım bir anda kuvvetlendi.İşin tadının kaçtığını o an anladım. Her şey yolunda gidiyordu ama Tuna yeteri kadar aşağıda değil diye ebeler suyumu patlatmak zorunda kaldı.Baş ebem Esra, diğer ebem Gülümser’di. Gece 5 ten öğlen 12 ye kadar sancı çektim.Oğluma kavuşmayı bekledim.Saat 12:02 de beni doğumhaneye çatala aldılar.Gülümser ebe saate bak dediğinde kızmıştım o ağrı ile. (Sonra teşekkür ettim)


Doğum şu hayatta yaşadığım en tuaf olaydı.Nasıl durmalı,ne yapmalı bilmiyorum.Ağrılar desen dayanılmayacak bir noktaya geldiler.10 cm açılmam oldu.küçücük odada,minicik bir bedene merhaba demek için bekleyen bir doktor, iki ebe,bir stajyer ebe,bir hasta bakıcı abla ve ben!!


Tuna karnımın sol tarafına kendine bir yer yaptığı için yandan ite ite çıkardılar.Biri sırtımdan bastırır biri karnımdan bastırır,nereye yetişeceğimi bilemedim.O ıkınma sizin elinizde olan bir şey değilmiş zaten.Vücudunuz bunun için yaratıldığından dolayı sizi aslında o yönlendiriyor.Sancı geliyor ıkınıyorsunuz, 30 saniye kadar bütün ağrılar kesiliyor güç topluyorsunuz.Size şöyle diyeyim,ben doğumda uyudum!! Saniyelik vardım ve yok oldum.En fazla 30-40 saniye bir uyku insana kendini aylarca uyumuş gibi hisettirir mi ? Oluyormuş.


Doğum anında bir ara pes ettim.Doktor ayrı bağırdı bana ebeler ayrı bağırdı. Sezeryana almalarını yapamayacağımı söyledim.Artık çok geç dediler.Gülümser ebe dikkatimi dağıtmak için oğlunun adı ne olacak dedi inanın hatırlayamadım.Benim adımı sordu,aklıma gelmedi.Beni bırakın oğlumu kurtarın diye yalvardım doktoruma.


Biraz zor bir doğum oldu benimkisi.Ben açlığın etkisi ile yorgun düştüm,biraz da Tuna’nın kilosu derken tam 46 dk.. Hayatımın en uzun,en kısa,en zor ve en güzel 46 dakikası..O anı anlatmak için uygun kelimeleri hiç bulamayacak olsam da deneyeceğim.


Ben tam o doğum anında öldüm.Bütün vücudum esnedi kemiklerim teker teker kırıldı sanki.Böyle büyük bir acı ne gördüm ne yaşadım.Öldüm ve oğlum ile yeniden doğdum.İnsanın iki saniye arasında bambaşka ömrü olur mu? Oluyor!! Birdim,bin oldum.Öldüm,dirildim,küçüldüm,büyüdüm.Güçsüz düştüm ve dünyanın en güçlü insanı oldum.Dedim ya böyle acı görmedim diye,ama öyle bir rahatlama ve huzurda görmedim.Tuna doğdu ve ben kuş gibiydim.Sanki o sancıları ben çekmedim,ben doğurmadım.Her şey bir anda bitti.Hayatta kendimi en güçlü ve en Allah’a yakın hissettiğim andır doğumum.Oğluma baktım,ağlamadı bile.İyi olduğunu görünce bıraktım kendimi.


Bir yerimi kesmediler ama ufak bir yırtılma varmış.1 dikiş atmak ve biraz dinlenmem için narkoz vermişler.Narkozda uyanınca ilk aklıma gelen ebelere tatlı vermek oldu.Narkoz saçmalaması sanırım.Ben uyurken bana pijamalarımı giydirmişler,Tuna’yı yıkayıp hazırlamışlar.Tuna’yı kucağıma ilk aldığım an içim titredi.Çok küçük dedim,benim dedim,burnu kime benziyor dedim J Bu duyguyu yaşadığım için her zaman şükredeceğim.


Normal doğumdan korkmayın sakın.Bir kadının başına gelebilecek şahane şey olabilir.Tekrar hamile kalırsam büyük ihtimalle yine normal doğum yaparım.Hem doğum sonrası ben çok çabuk iyileştim,hem de oğlum için daha verimli olabildim.


Saat 12:48 de Tek başıma girdiğim kapıdan bambaşka ve iki kişi olarak çıktım.Kapıda ailem,kucağımda oğlum.. O kadar çok ağladım ki...Oğlumu kucağıma alana kadar gerçek sevginin anlamını bilmiyormuşum ben. Sağolsun her gün yeniden ve yeniden öğretiyor.


Ben de her gün daha çok seviyorum...



 
 
 

Comentários


  • Black Instagram Icon

© 2018 by 1 Anne 1 Bezelye All Rights Reserved

bottom of page