Bebekler doğduklarında, beyinde sinir hücreleri arasında bağlantı yapmaya hazır, kullanabileceklerinden kat kat fazla sinaptik bağlantı mevcuttur. Bu sinapslar sürekli sinir hücreleri (nöronlar) arasında yeni bağlantılar yaparlar. Sağ beyin eğitimi kapsamında ile yapılan sunum şeklindeki paylaşımlar, bebek beyninde bu bağlantıların gelişmesine hizmet eder. Tıp dilinde bu çoğalmaya zihinsel gelişim denir. Öte yanda zeka dediğimiz olgu insan beynindeki bu bağlantılarının çokluğu ve yoğunluğu ile ölçülmektedir.

Zeka kartlarında yer alan görseller, her konuda seçilmiş sembol ve tohum olarak adlandırabileceğimiz görsellerden oluşurlar. Bu görseller bebeğin beyninde ileriye yönelik, o konuyla ilgili belli bir aşinalık yaratmaya yönelik sembol olarak beynin sağ lobunda depolanır. Bu durum da daha açık bir algı hızlı öğrenmeye neden olacaktır.
Zeka Kartlarıyla yapılan düzenli çalışmalar, bebeğinizin konuşma becerilerinin, kelime dağarcığının, dikkat ve odaklanma süresinin, ve hayal gücünün gelişimine destek verecektir.Türkçe-İngilizce olarak hazırlanan zeka kartları, bu sayede çok dilli erken eğitimin de kapılarını ebeveynlere açmaktadır. Yapılan araştırmalarda erken yaşlardan yabancı dillere maruz kalmanın ileri ki yıllarda birden fazla dil öğrenme konusunda çocuklarımıza önemli katkılar sağladığını belirtmektedir.
Zeka kartlarının bir diğer özelliği ise bu kartları gerek gelişimsel olarak gerilik gösteren, gerekse beyin alt yapısı farklı çalışan otizmli benzeri özel çocuklarımız için de uygun olmasıdır. Özel çocuklarla yapılan sağ beyin eğitimi çalışmaları onların beyin gelişimine son derece olumlu yansımaktadır.
Zeka Kartları dikkat çeldirici süs, çerçeve gibi ögeler içermemekte, yalnızca sağ beyin lobunda depolanması amaçlanan görseli yüksek kalitede sunmaktadır. Bundan dolayı dikkat ve odaklanma süresini artırmak amacıyla Zeka Kartlarıyla yapılan çalışmalar oldukça verimli olmaktadır.
Zeka kartları ile çalışmada asla ısrarcı olunmamalıdır.Temel hedef bebeğin öğrenme açlığını ve tutkusunu beslemek ve öğrenme iştahını canlı tutmak olduğu için, bu konuda tüm ebeveynlerin ölçütü; paylaşımların keyifli ve tekdüze olmamasını sağlamak olmalıdır. 0-4 yaş aralığında tüm çocukların oyun ile öğrendiğini, herhangi bir zorlama ile öğrenme olmayacağını tüm ebeveynlerin kavraması, erken eğitime yönelik çalışmaların başarısı açısından çok önemlidir.
Sizde görüş ve deneyimlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Sevgilerimle..